30 Aralık 2009 Çarşamba

KELEBEK İNSAN

Emre Kongar kızları için yazdığı nu kitaptaki kelebek insan çok hosuma giden bölüm oldu.

sevgili kızlarım,
Biliyorsunuz, kelebek doğadaki en güzel yaratıklardan biri. Son derece güzel, son derece zarif.
Yine biliyorsunuz, kelebeğin ağırlığı hemen hemen hiç yok. İşte ben kelebek gibi olmak dediğimde, doğanın güzelliklerini ve zerafetini kendinde toplamış, ama karşısındakine hiçbir yük getirmeyen bir insanı ya da bir ilişkiyi kast ediyorum.
Acaba böyle bir insan alabilir mi? Böyle bir ilişki kurulabilir mi?
Yoksa kelebek gibi bir insan ya da kelebek gibi bir ilişki bir düş mü, ulaşılmaz bir ütopya mı?
Sevgili kızlarım,
Kelebek gibi bir insan sadece verir, karşılık beklemez.
Kelebek gibi bir insan sadece sever, karşılık beklemez.
Kelebek gibi bir insan, severken acıtmaz, verirken borçluluk duygusu yaratmaz.
Verirken ve severken, gğzel ve zarif, karşılık beklemediği ve hiçbir şey istemediği için de ağırlıksızdır.
Hiç kuşkusuz, karşılıksız sevmek, almadan vermek gibi kavramlar çok da insani değildir..

İnsanoğlu, bencil ve benmerkezci insanoğlu, verirken almak, severken sevilmek, kısacası duygularına ve davranışlarına karşılık görmek ister.
Üstelik bu "karşılık görme arzusu", onun yapısındaki en doğal refleksi, çevresiyle ilişkilerindeki en doğal hakkıdır.
İşte bütün bu gerçekler karşısında ben diyorum ki canım kızlarım, bir gün kelebek gibi bir insana ya da bir insanın size sunduğu kelebek gibi bir ilişkiye rastlarsanız, aman onu kaçırmayın.