21 Mart 2009 Cumartesi

21 Mart dünya şiir günü -bol şiirli günler



21 mart hepimiz nevruz günü olarak biliriz ama aynı zamanda dünya şiir günün.Bende Can Yücel'den bir şiir seçtim,biraz ilginç ve düşündürücü ama okudukça da gülümseten ....

HAYATI TERSTEN YAŞAMAK



Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir..
Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel
Hatta mükemmel olurdu.
Nasıl mı?
Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta
sandık içersinde, Herkes karsınızda
saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor
ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.
tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı,
Olgun ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda, büyük bir
İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi
Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.
Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor,
aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz.
Ne güzel, hazır maaş, hazır ev....
Altmışlı yaslara kadar her sey garanti, huzur
içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz
Bir gün çalışmak istiyorsunuz
ve ise ilk başladığınız gün
size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz..
Ve genel müdürlük
veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir
insan olarak ise başlıyorsunuz.
Herkes karsınızda el pençe divan...
vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor.
Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.
Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....
aman ne güzel günler başlıyor...
Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor.
Bu arada babanız ortaya
çıkmış, "fazla çalıştın" diyor
isi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..."
keyfe bakar misiniz ?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden
su gölden bir dönem başlıyor.
Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor.
Derken Anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor,
araba kullanma derdi de yok artık....
Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar,
evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar..
Mamanız ağzınıza veriliyor,
zaman zaman altınızı bile Temizliyorlar,
hatta bu durum alışkanlık yaratıyor
ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor
Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır
Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama giriyorsunuz.
Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor
gürültü ve patırtısız bir ortamda yasıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir
hücre halini alıyorsunuz.
Ve günün birinde müthiş bir Olayla hayatiniz bitiyor
...

19 Mart 2009 Perşembe

Depresyon geçiren kadınlara-Mutlu Kadın Projesi


Cumhuriyet gazetesinde okudum ve yararlanmak isteyen olur diye paylaşmak istedim.İklim Öz Tan'ın kadınlar için düşündüğü,uygulamaya geçirdiği bu projesi için gönülden teşekkürler.


Ankara- Kadınların eşleriyle hafta sonu tatiline ve romantik bir akşam yemeğine çıkmaları, çocuklarıyla pazar kahvaltısına katılmaları da sağlanacak ''Mutlu Kadınlar Projesi'' depresyona girmiş kadınların, hem ruhlarının hem de bedenlerinin onarılmasını hedefleniyor.
Psikolog İlkim Öz, yaptığı açıklamada, kadınların erkeklere göre daha duygusal ve kırılgan olduklarını belirterek, özellikle evli kadınların zamanla yıprandığını, hem fiziksel hem de ruhsal anlamda kendini yenilemeye ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Yirmi senelik meslek hayatı boyunca kendisine terapiye gelen kadınlardan, ''keşke eşimle bir yemeğe ya da tatile çıkabilseydim'', ''kendimden memnun değilim'', ''keşke daha genç gösterseydim'', ''Daha güzel görünmek isterdim'' şeklinde yakınmalar duyduğunu anlatan Öz, sözlerini şöyle sürdürdü:''Bir insanın fiziğini onarmak, ruhunu onarma konusunda büyük önem taşıyor. Çünkü ruhumuz ve bedenimiz bir bütün. Bunlardan birini düzeltir, diğerine gerekli ilgiyi göstermezsek, tekrar eden bir depresyon olabiliyor. Meslek hayatım boyunca bana başvuran kadınların daha güzel görünmelerini sağlayacak hizmetler sunmayı istedim ama buna imkan yoktu. Bu yılın başında çıkarmaya başladığım İlkim Öz dergisinde yazı yazan, konusunda uzman arkadaşlara fikrimi açtığımda, buna katkıda bulanabileceklerini söylediler. Derginin her sayısında bir kadın seçerek, diş, cilt ve psikolojik sorunlarını gidermeye karar verdik. Diş hekimi Güzin Kırsaçlıoğlu, Dermatolog Lale Dönderici, özel bir göz hastanesinin uzmanları, ben, kalıcı makyaj uzmanımız, kuaförümüz, imaj danışmanımız ücretsiz hizmet vererek, 2 ayda bir kadını mutlu edeceğiz.''
Proje kapsamında, kadınların eşleriyle Safranbolu'da bir hafta sonu tatili geçirmesini, pazar kahvaltısı yapmasını ve baş başa bir akşam yemeğine çıkmasını da sağlayacaklarını anlatan Öz, ayrıca kadınları bir spor merkezinden de ücretsiz yararlandıracaklarını bildirdi.
''Dünyada her kadın mutlu olmayı hak eder sloganıyla başlattıkları'' projeye 30 yaşını aşmış, evli kadınların başvurabileceğini ifade eden Öz, kadınların ''www.ilkimoztan.com'' sitesini ziyaret ederek, başvuru formunu doldurabileceklerini ya da telefon ve mektup yoluyla kendisine ulaşabileceklerini dile getirdi. Öz, uzman ekip tarafından seçilecek kadınlardaki değişime dergide yer vereceklerini söyledi.
Projeyi geliştirmek istediklerini de kaydeden Öz, ''Bu amaçla bir vakıf kurmayı ve daha çok kadına hizmet vermeyi planlıyoruz'' dedi.

16 Mart 2009 Pazartesi

Mısır unlu, kekikli,peynirli tuzlu kek


Mısır unundan bir sürü tarif dolaşıyor ortada ,bir arkadaşımın tarfiyele yapmıştım daha önce fakat içinde iki bardak yağ vardı ve çok ağır birşey oldu. Dün elde açma pırasalı börek istedi evdekiler,onu yaparken gözüme mısır unu ilişti ,birden aklıma düştü ve kendi tarifimi kendim yarattım çok da lezzetli oldu vallahi. Tadı KFC deki tavuk parçalarının yanındaki mısır ekmeği gibi oldu.Tarifine gelince ;

1 su bardağı süt
1/2 su bardağı su
1/2 sıvı yag

3 yumurta

1,5 su bardagı mısır unu

2 su bardağı normal un (sanki unun anormali var) yani buğday unu

1 parça yağsız peynir (miktarı siz seçin nasıl severseniz)

1 yemek kaşığı kekik

1 paket kabartma tozu

3 yumurta ,su,süt yağ beraber tahta karıştırıcıyla güzel bir karıştırdım ,bu karışıma mısır unu ,un peynir ,kekik,kabartma tozu,1 çay k. tuz.1 çay k. şerker ilave ederek içinde yağlı kağıt bulunan bir borcama döktüm.(Karışım kek hamurundan daha koyu bir kıvam olmalı ,gerekirse biraz daha un ilave edilebirir. ) 45 dakika 180 derece de pişirdim.
Bu arada pıralı böreğimde çok güzel oldu resmini çekmeğe zaman olmadı sıcak sıcak yenildi.Tarifi bir daha ki sefere

8 Mart 2009 Pazar

Yaşam arsızı-gerçek yaşam öyküsü


Okan Bayülgenin sade vatandaş programında seyrettim ve çok etkilendim.Gerçek yaşam öyküsü ama ilginç olan başrol oynayan kişinin yaşam öyküsü.Çok güzel ,çok akıllı,sıradan olmayan bir kadın.Herkesin bu kadar uzun süre ayakta kalamayacağı ,yıkılacağı,pes edeceği bir hayat.


Filmin konusu kısaca şöyle: Elif, iki çocuk annesi, iki şizofreni hastasi kardeş sahibi sıra dışı bir pavyon kadınıdır. Babasının aşıladığı dünya görüşünün etkisiyle, yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen insan kalmayı başarabilmiştir. Çocuklarına hep “yaşamınızı kimseyi incitmeden yaşayıp bitireceksiniz” diye öğüt vermiştir. Elif, hayatını defalarca bitirmeye çalışmıştır ama çocukları büyüyene kadar ne yapıp, ne edip hayatını sürdürmek zorundadır. O, bir Yaşam Arsızı’dır ve her şeye rağmen yaşamak zorundadır.


Dünya kadınlar gününde en büyük alkışlar Elif Çağlayan, Yasemin Alkaya diyorum.